Ege bölgesinin batı kesiminde Menemen Boğazıyla denize oldukça yakın bir konumda yer almasına rağmen Ege Deniziyle kıyısı bulunmayan Manisa ili birbirinden çok farklı coğrafi özelliklere sahiptir.Alaşehir civarına kadar uzanan geniş arazi diğer bölgelere kıyasla ılıman ege ikliminin özellikler görülmektedir.Aşağı Gediz yöresinin Güney doğusundaki , Alaşehir'in güneyindeki Uysal Dağı Alaşehir Çayı'na paralel olarak uzanan pek çok yüksek ve düzenli olmayan bir yükseltidir.Manisa ilinin Alaşehir-Salihli-Akhisar hattının doğusunda kalan bütün toprakları Gördes-Uşak yöresinin bir kısmını oluşturmaktadır.
Manisa tarımsal potansiyeli ve yeraltı kaynaklarına sahip olmasıyla insanlık tarihinin en erken dönemlerinden günümüze kadar süren kültürlerce yerleşim yeri olarak seçilmiş, Antik Çağın önemli kültürlerinden Lydia Uygarlığı'nın bu topraklarda yaşam bulmuştur. Bölgenin Arkeolojik açıdan büyük bir potansiyele sahip olmasına karşın, bu coğrafyadaki Prehistorya/Protohistorya amaçlı bilimsel çalışmalar, potansiyel ile doğru orantılı değildir.Alaşehir Protohistorik yerleşimlerinde karşılaştırma yapıldığında, bölgede Son Kalkolitik Çağ ile İlk Tunç Çağ arasında kesintisiz bir süreklilik görülmektedir.İlk Tunç Çağ merkezlerinin önemli bir bölümünde Orta Tunç Çağı buluntulara da rastlanmıştır.Yerleşim biçimleri olarak;Höyük, Tepe Üstü Yerleşimi ve Yamaç Yerleşimi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Manisa bölgesinde İlk Tunç Çağı Döneminin 12 Tepe üstü yerleşiminin en büyüğü 0,4 hektar ile Alaşehir'deki Taşlıtepe'dir. Manisa Bölgesinde yer alan İlk Tunç Çağı kazı ve yüzey araştırmalarında tespit edilen höyüklerden üçü Alaşehir'de bulunmakta olup,doğal yol güzergahlarının çevresine konumlanmıştır.Bu höyüklerde aynı zamanda Orta Tunç Çağına ait yerleşimde bulunmaktadır. Manisa Bölgesi İlk Tunç Çağı Yamaç Yerleşimlerinden biri Alaşehir'deki Gülistan Yamaç Yerleşimi olup kapladığı 10 hektarlık arazi ile oldukça dikkat çekicidir.
Antik Kent M.Ö. II. yy da Philadelphos lakabı ile bilinen Bergama kralı II.Attalos tarafından kurulmuş ve kente Kardeş Sevgisi anlamına gelen Philadelphia adı verilmiştir. Heredotos Sardes'e gelirken izlediği yolda Sarıgöl-Alaşehir vadisi üzerinde ''Kallatebos'' adında bir kent bulunduğundan bahsetmektedir.Araştırmacılar Strabon Texier ve Jones 'e göre bu kent Philadelphia adını almıştır. M.Ö. 133 te II. Attalos'un vasiyetiyle Bergama ile Roma Egemenliğine girmiştir.Bu dönemde önemli bir ticari merkez olup, ve Bergama Kütüphanesi'nin ihtiyaç duyduğu parşömen ham maddesinin Philadelphia'dan sağlanmıştır.Philadelphia Lidya ve Frigyayı birleştiren yol üzerinde yer almaktadır. MS. 17 de Şiddetli bir depremle zarar gören şehir Roma İmparatoru Tiberius döneminde yeniden inşa ettirilmiştir.M.S. 14-37 yılları arasında Philadephia adını '' Neocaesarea'' yani ''Sezar'ın Yeni Kasabası'' olarak değiştirmiştir. Philadelphianın adı Vespasian Ms. 70-79 döneminde İmparator'un konutu anlamına gelen ''Flavia'' adını almış olup bu ad 2. ve 3. yy boyunca sikkelerin üzerinde kullanıldığı görülmüştür.MS 395 yılına kadar Roma'nın Asya eyaletine bağlı olan kent,bu tarihten sonra Doğu Roma'nın idaresine geçmiştir.
Alaşehir Roma Döneminde Anadolu'da Hristiyanlığın belli başlı yayılma alanlarından biri olmuştur. İncilde Hogios johannesin açıklamalarında ( Apoklypsis) adı geçen 7 kiliseden biri olan St. Jean Kilisesi Alaşehir'de bulunmaktadır.Hristiyan dünyasının b,r kaç yerinde kurulan kentlere Philadelphia adı verilmiştir.ABD'nin Pensilvanya eyaletine bağlı kente Philadelphia adı verilmiştir. ve ülkenin bağımsızlık bildirisi burada kabul edilmiştir.Yunanistanda' da Philadelphia kenti bulunmaktadır.
1402de Timur'un istilasına uğrayan kent 1404'te Aydınoğulları hakimiyetine girmiştir. 1081 yılında Selçuklu Sultanı Kutalmışoğlu Süleyman Şah Philadelphiayı almış, Kent 1085 te tekrar Bizans'ın eline geçmiş ve 1093te I. Kılıçarslan tarafından geri alınmıştır. Haçlı seferleri sırasında el değiştiren kent 1390 yılında Yıldırım Bayezid tarafından alınmış ve kentin ismi Alaşehir olarak değişmiştir.
Alaşehir 19. yyda Evliya çelebi Texier Curtius Keil ve Premerstein gibi seyyah ve araştırmacıların yayınlarında yer almıştır.Alaşehir; Surlar Gavurtepe Höyüğü, Akropolis(Toptepe), Tiyatro Tapınağı, Antik Tiyatro, Antik Stadyum(Stadion),St. Jean Kilisesi,Nekropoller(Mezarlık), Tümülüsler,Yazıtlar gibi tarihi değerlere sahiptir. Şeyh Sinan Camii,Güdük Minare Camii, Kurşunlu Han, Y. bayezıt camii osmanlı dönemi yapıları bulunmaktadır.
ALASEHIR GEOGRAPHICAL LOCATION / HISTORY
Although located in the western part of the Aegean region, very close to the sea across the Menemen Strait, the province of Manisa, which does not border the Aegean Sea, has very different geographical features. The Uysal Mountain to the south of the city is a very high and irregular elevation extending parallel to the Alaşehir Stream. All the lands of the province of Manisa to the east of the Alaşehir-Salihli-Akhisar line form a part of the Gördes-Uşak region.
The largest of the 12 Hilltop settlements of the Early Bronze Age Period in the Manisa region is Taşlıtepe in Alaşehir measuring 0.4 hectares. Three of the mounds found in EBA excavations and surveys in the Manisa Region are located in Alaşehir and all are located around the natural road routes. These mounds were also settled in the Middle Bronze Age. One of the notable Early Bronze Age Slope Settlements of the Manisa Region is the Gülistan Settlement in Alaşehir, which is quite remarkable for its 10 hectares.
The King of Pergamon, Attalos II, known as Philadelphos (r. 159-138 BC), founded the city named Philadelphia, which means Brotherly Love. Herodotus mentions a city called Kallatebos in the Sarıgöl-Alaşehir valley on the road he followed on his way to Sardes. According to Strabo and the later researchers Texier and Jones, this city was renamed Philadelphia. In 133 BC, under the terms of Attalos III’s (r. 138-133 BC) will, Pergamon came under the rule of Rome. The city was an important commercial center during this period, and the animal skins needed by the Pergamon Library to make parchment were supplied by Philadelphia.
Philadelphia is located on the road connecting Lydia and Phrygia. The city, damaged by a severe earthquake in 17 AD, was rebuilt during the reign of the Roman Emperor Tiberius (14-37 AD), and consequently changed its name to 'Neocaesarea', meaning ''Caesar's New Town''. During the reign of Vepsasian (69-79 AD), it was called Flavia, the emperor’s cognomen; and this name was used on coins throughout the 2nd and 3rd centuries. In 395 AD the city passed under the administration of the Eastern Roman Empire.
During the Roman period, Alaşehir became one of the main centers of Christianity in Anatolia. One of the 7 churches mentioned in the Book of Revelation, St. John’s Church is located in Alaşehir. Cities established in several parts of the Christian world were also named Philadelphia, most notably the city in Pennsylvania in the USA, where the country's Declaration of Independence was adopted. There is also a city of Philadelphia in Greece.
The Ottoman explorer Evliya Çelebi visited and described Alaşehir in the 17th century, and 19th century travelers including Texier, Curtius, Keil, and Premerstein all visited the city. Remains of the walls, the Gavurtepe Tumulus, the Acropolis (Toptepe), Theater Temple, Ancient Theater, Ancient Stadium (Stadion), St. John’s Church, Necropoleis (Cemeteries), Tumuli, and inscriptions can all be seen. In addition, the Sheikh Sinan Mosque, Guduk Minare Mosque, Kurşunlu Han, and the Y. Bayezid Mosque are all Ottoman period structures.